OSMANLI’DAN
GÜNÜMÜZE
MODERN KERVANSARAYLAR
Kervansaraylar… Uzak diyarlara göçen
isimsiz yolcuların barınağı… Bir güven kalesi, bir ferahlık cenneti… Kim bilir
kaç fani ayakbastı tozlu taşlarına. Kim bilir kaç yolcuya derin bir oh
çektirerek ferah ve serin suyundan temiz bir yudum verdi. İşte bu içi buram
buram tarih kokan yapılar, Selçuklu Hanları tarafından 10.yüzyılın başlarında
Orta Asya’ya inşa edilmeye başlandı. Kervansaraylar önceleri askeri bir gaye
güdülerek yapıldı. Daha sonra İslamiyet’in yayılması ve Türklerin İslam dinini
seçmesiyle giderek büyüyen topraklarla beraber ticari amaçlarda hizmet vermeye
başladı. Ticaret kervanlarını koruma amaçlı hizmetin giderek artması ve ticaret
yollarının yaygın olarak kullanılmaya başlanmasıyla birlikte ekonomik amaçlara
dönük olarak kurulmaya başlandı.
İslamiyet’in
yaygınlaşmasından sonra uzak yollar üzerinde durak yerleri olarak, şehir ve
kasabalarda bulunan yolculara faydalı olması için kurulmuş yapılardır. Yolcular
hangi din veya mezhepten olursa olsun hanlarda ve bunların büyükleri olan
kervansaraylarda birkaç gün ücretsiz kalabilirlerdi. Kervansaraylar genellikle
büyük bir avlu ve avluyu çevreleyen iki katlı bir binadan oluşurdu. Yola açılan
büyük bir kapısı ve kapıların iki yanında nalbantlar ve araba tamircileri
bulunurdu. Yolcuların binek hayvanları ve yükleri için ahırlar ve büyük
ambarları vardı. Odalarda soğuk mevsimlerde ocak yakılırdı. Büyük
kervansaraylarda mescit de bulunurdu. Kervansaraylarda çok sıkı güvenlik
önlemleri vardı. Geceleyin davul çalınarak kapılar kapanırdı ve sabaha kadar
açılmazdı kimsenin de dışarıya çıkmasına izin verilmezdi. Sabahleyin de yine
davulla kapılar açılır ve yolcuların yüklerinin ve eşyalarının tam olup
olmadığı sorulurdu. Tehlikeli bölgelerdeki kervansarayların güvenliğinin
sağlanması için derbentçi adlı örgüt kurulmuştu. Derbentçiler geçit yerlerini
muhafaza edenler için kullanılan bir tabirdir. Yolların korunması, ticaret
yollarının güvenliğinin sağlanması için çalışan bu örgüt üyeleri Yaptıkları
hizmet karşılığı belli bir toprağı kullanma hakkı elde ederlerdi.
Kervansaraylar
birbirine yaklaşık 30–40 kilometre mesafe ile inşa edilirmiş. 9 saatlik bir
deve kervanı yürüyüşü baz alınarak hesaplanan bu mesafedeki ana amaç
kervanların güvenliğini sağlamakmış. Uzun mesafelerde kervanların haydutlarca
soyulması ya da kervan içinde bir hastalık vs. gibi sorunların çıkmasına karşı
önlem niteliği taşımaktadır bu mesafeler. Bir diğer önemli sebebi ise ticaretin
daha hızlı gerçekleşmesi ve gelişmesidir.
Her köşesi
tarih kokan, her attığınız adımda ayağınızın altında yatan tarihi size
hissettiren ülkemizde kervansaraylar konusunda oldukça zengin bir kültüre
sahiptir. Hanlarıyla, hamamlarıyla, kervansaraylarıyla canlı bir müze gibidir
Türkiye. Elinizi uzattığınız her köşesinde bir miras saklıdır. Zamana meydan
okurcasına dimdik ayaktadır. Aradan yüzlerce yıl geçmesine rağmen heybetiyle
sizi kendine bağlar kervansaraylar.
Modern Kervansaraylara Geçiş
Yılların
eskitemediği kervansaraylar artık modern bir şekle bürünmeye başladı. Döneminde
ticaret için kervanların yolunu gözlerken şimdilerde modern müşterileriyle eski
şanlı tarihine geri dönüyor. Dış mimarisi ve içyapısı değişmeden sadece
hizmetleri ve konforu modernleşerek yenidünyaya tekrardan merhaba diyor.
Modern
kervansaraylar ülkemizde oldukça yaygınlaşmakta. Birçok örneğinin bulunduğu bu
yapıların önemli bir tanesi de taşı toprağı tarih kokan Diyarbakır’da. Hotel
Büyük Kervansaray adıyla geçmişteki hizmetlerini modern yenilikleriyle sürdüren
bu yapı şehrin en popüler mekânlarından birisidir.
Diğer
bir adı da Deliller Hanı olan ve 1521’de Diyarbakır’ın ikinci valisi Hüsrev
Paşa tarafından yapımı başlatılan kervansarayın inşası 1527 yılında sona erdi.
Delil adının anlamı ise; o dönemde hacca giden hacı adaylarına rehberlik yapan
kişilere delil denirdi. Hanın 2 renk taşı vardır. Bu taşlardan beyaz olanı
Urfa’dan getirilirken, siyah taşlar kurtboğazı taş ocağından toplatılmıştır.
Oldukça geniş bir kapasiteye sahip olan hanın 72 adet odası bulunmaktadır.
Ayrıca han içerisinde tüccarlar için 17 adette dükkân mevcuttur. Yaklaşık
olarak 800 adet deve kapasitesine sahip birde ahıra sahiptir han.
İnşa edildiği
dönemde tüccarlar için ipek yoluna gidişte bir barınak görevi görmüş. Bölge
halkından Hac’a gidecek yolcular için ise kutsal mekâna gidişten önceki
toplanma yeri olarak kullanılırmış.
Han oldukça önemli kişilere ev sahipliği yapmıştır. Bu kişilerden en önemlisi ise 17. Osmanlı Padişahı Sultan IV. Murat’tır. Padişah, Bağdat seferi öncesi Deliller Hanında yaklaşık 1 hafta kalmıştır. Kaldığı dönemdeki odası hala temiz bir şekilde modernize edilerek durmaktadır.
Vakıflar
Genel Müdürlüğü ve Turizm Bakanlığı tarafından 1989 yılında otel olarak
faaliyete geçirilmiştir. O dönemde ihale usulüyle kiraya verilen hanı, bir
dönem Diyarbakır sporun başkanlığını da yapan ve şehirde renkli kişiliğiyle
tanınan Mehmet İpek aldı. 22 yıldır hanın kiracısı olan İpek, oldukça başarılı
bir yönetim sergileyerek otelin tanınmasını ve bölgeye gelen yerli-yabancı
turistlerin ilgisini çekmeyi çok iyi bir şekilde başarmış. Kervansaray
tesisleri adı altında şehirden biraz uzak, içinde mini bir hayvanat bahçesi
bulunan birde dinlenme tesisi işletmekte Mehmet Bey.
Otelde
genellikle yabancı turistler konaklamakta. Bunun ana sebebi tarihi mekânlara olan
düşkünlükleri. Daha çok Almanlar ve Japonlar tercih etmekte. Yerli turistinde
ilgisini çekmeyi başaran otel özelliklede yaz aylarında turist akınına uğruyor.
Aslen Karslı
olan ama çok uzun yıllardır İstanbul’da yaşayan Çağlar Moğultay’da oteli
ziyaret eden yerli turistlerimizden. Böylesi bir mekânı ilk defa gören Çağlar
büyük bir hayranlık ve ilgiyle taşları tarih kokan otelin her köşesini
dikkatlice inceliyor. Oteli çok beğendiğini belirten Moğultay ileriki bir
zamanda tekrar geleceğini ve bu yerin güzelliklerini çevresindeki herkese
anlatacağını belirterek ilgi dolu bakışlarla oteli süzmeye devam etti.
Yaz döneminde
faaliyetleri artan otele turistlerin yoğun ilgi göstermesinin en önemli
sebeplerinden biriside içyapısının sıcağı serinliğe çevirme özelliğidir.
Diyarbakır’ın meşhur sıcaklarından bir nebze olsun kurtulmak ve ferah bir soluk
almak ayrıca otantik havasını solmak isteyenler için kaçırılmaz bir fırsat
kervansaray oteli.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder