Tarihini
Önemsemeyen Bir Ülkede…
Taşıyla toprağıyla
tarih kokan Anadolu’da öyle eserler var ki unutulmaya yüz tutmuş. Kimisi
ilgisizlikten harabeye dönüşmüş, kimisi şehirleşmenin getirdiği göçlerden
dolayı uçsuz bucaksız bölgelerde kaybolup gitmiş kimisi de maddi imkânlardan
dolayı kaderiyle baş başa bırakılmış. Böylesine önemli tarihi eserleri
bulunmasına rağmen tarihine bir türlü sahip çıkmayan ülkemiz birçok eserini
kaybetme seviyesine gelmiş bulunmakta. Belediyeler ve valilikler bünyesinde yeterli
maddi kaynak sağlanmayışı da bunun önemli nedenlerinden biri. İşte bu
eserlerden biride Gazi Mustafa Kemal Paşanın evi olan Gazi Köşkü…
Önemli Tarihi eserleri bünyesinde barındıran Diyarbakır; gerek belediyenin ilgisizliği ve gerekse de halkın bilgisizliği yüzünden bu yapılarına sahip çıkamamış ve tahrip edilip harabeye çevrilmesine göz yummuştur. Bunca olumsuzluğa rağmen son dönemlerde özel teşebbüsler sayesinde birçok yapı restore edilerek çeşitli ticari ve kültürel mekânlar olarak halkın hizmetine sunulmaktadır. Tabi bunda tarihi mekânların ticari getirileri de büyük bir öneme sahiptir.
Gazi
Paşanın Diyarbakır’a I.Dünya Savaşı sırasında Kolordu Komutanı olarak
atanmasından sonra karargâh olarak kullandığı köşk, 1937 yılında Diyarbakır
Belediyesi tarafından köşk sahiplerinden satın alınarak Atatürk’e armağan
edilmiş. 1981 yılında da Atatürk Müzesi olarak Halkın ziyaretine açıldı.
Tarihi Eserler Özel Girişimler Sayesinde Ayakta Duruyor
Çevresi doğal park alanı olan
Gazi Köşkü 2000’li yıllar öncesinde oldukça kötü bir görünümdeydi. Özel bir
girişimci olan Abdulrahman Bey; bu tür yerleri hem tarihi bir mekân olarak hem
de ilgi çekici yapısından dolayı ticari getirisi olduğunu düşünerek aktif bir
yere çevirme heveslisi olduğunu söyleyerek neden böyle bir girişimde bulunmayı
seçtiğini şöyle anlatıyor. “Tarihi eserler özellikle tarihi bir yapısı olan
şehirlerde önemli birer turizm kaynağıdır. Bu düşünceden hareket ederek böyle
bir yerin düzenlenmesi için maddi imkân sağladım. Bu hem bana hem de bölge halkına
katkı sağlayacak bir iş oldu.” Çevre yapılandırmasının oldukça uzun sürdüğünü
belirten Abdulrahman Bey bu iş içinde oldukça ciddi bir maddi kaynak
sağladığını belirtiyor. Restorasyon ve Modernizasyon sonrası Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül’de dahil olmak üzere bir çok önemli kişi tarafından ziyaret
edilmesi de Köşkün önemini hala koruduğunun bir belgesi gibi
Ekonomik sıkıntılar yaşayan
Abdulrahman Bey Maddi yatırımları kesmek zorunda kaldı. Büyükşehir Belediyesi
ise bir emek ürünü olan bu köşk alanını ve parkı devralarak etkinliğini devam
ettirdi. Bölge içinden ve dışından oldukça yoğun ilgi gören Gazi Köşkü, Mustafa
Kemal Paşa’nın kaldığı dönemlerdeki ihtişamını da tekrar kazanmış gibi
görünüyor.
Ata’nın Bir Zamanlar Baktığı Ufuklara Bakmak
Gazi Paşanın evini ziyarete ve park alanını gezmeye gelenlerden biri olan Fatih bey buranın büyüsüne kapıldığını belirtirken şunları da sözlerine ekledi “Dicle’nin serin sularına, Hevsel Bahçeleri’nin yeşilliğine bakarken masanıza getirilen bakır semaverden Diyarbakır Türküleri eşliğinde çay içebilir Ata’nın bir zamanlar baktığı ufukları görebilirsiniz.”
Özel Girişim Olmasaydı Burayı görmekten Mahrum Kalacaktık
İstanbul’dan Diyarbakır’a bu
eşsiz mekânı görmeye gelenlerden biri olan Bekir Bey Gazi Paşanın Evi için
bulunmaz bir eserdi eğer özel girişim olmasaydı bizde burayı görmekten mahrum
kalacaktık diyerek“Arkadaşlarınızla sohbet eder, fotoğraf çektirirsiniz. Sonra
o fotoğraflara bakar bakar ağlarsınız. En güzel anılarınız
olarak kalır. Diyarbakır içinizde
bir yarayken,
Gazi Köşkü günleri her akla geldiğinde yaranıza tuz basılır. Özlersiniz,
uzaktır gidemezsiniz” diyerek kendinde bıraktığı izleri anlattı.
Mimarlık Öğrencilerinin Gezi Tercihlerinden Biri Gazi Köşkü
Kırşehir’den gelen Mimarlık
öğrencisi Melike Hanım ise; gerek mimari yapısı ile gerekse de tarihi değer
taşıması ve Ata’nın izlerinin özel eşyalarının, yatağının bulunmasından dolayı
görülmesi, gereken bir yer olduğunu belirtiyor Gazi Köşkü’nün. Erciyes
Üniversitesinde okuyan Melike Hanım Fakültesinin düzenlediği bir gezi sonrası
burayı öğrenmiş ve Köşk hakkında biraz araştırma yapmış. Bu yapının XV. yüzyıl
Akkoyunlu döneminde yapılmış olan Sem’an Köşkü olduğu belirten Melike Hanım
daha sonra Atatürk’ün buraya komutan olarak atanması sonucu bu eve gelip
yerleştiğini belirterek “Mustafa Kemal Paşa burada 11 ay kalıyor. Daha sonra
1937 yılında köşk Belediye tarafından sahibinden satın alınarak Ata’ya hediye
ediliyor ve Ata yadigârı olarak uzunca bir süre korunuyor. Bu olaydan sonrada
köşkün adı Gazi Köşkü olarak kalıyor” diyerek köşk hakkında ki bilgilerini
bizimle paylaşıyor.
Tarihini Önemsemeyen Bir Ülkede…
Tarihini önemsemeyen bireylerle
dolu bir ülkede Atatürk’ün ki gibi binlerce yapı maalesef yok olma tehlikesiyle
baş başa kalmakta. Özel girişimler ve dış yatırımcılara bel bağlamak yerine
artık kendi tarihimizi ve Anadolu topraklarının kültürel değerlerini korumak
için ellerimizi taşın altına koyma zamanı geçiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder