20 Mayıs 2012 Pazar


Tarihini Önemsemeyen Bir Ülkede…

            Taşıyla toprağıyla tarih kokan Anadolu’da öyle eserler var ki unutulmaya yüz tutmuş. Kimisi ilgisizlikten harabeye dönüşmüş, kimisi şehirleşmenin getirdiği göçlerden dolayı uçsuz bucaksız bölgelerde kaybolup gitmiş kimisi de maddi imkânlardan dolayı kaderiyle baş başa bırakılmış. Böylesine önemli tarihi eserleri bulunmasına rağmen tarihine bir türlü sahip çıkmayan ülkemiz birçok eserini kaybetme seviyesine gelmiş bulunmakta. Belediyeler ve valilikler bünyesinde yeterli maddi kaynak sağlanmayışı da bunun önemli nedenlerinden biri. İşte bu eserlerden biride Gazi Mustafa Kemal Paşanın evi olan Gazi Köşkü…





                Önemli Tarihi eserleri bünyesinde barındıran Diyarbakır; gerek belediyenin ilgisizliği ve gerekse de halkın bilgisizliği yüzünden bu yapılarına sahip çıkamamış ve tahrip edilip harabeye çevrilmesine göz yummuştur. Bunca olumsuzluğa rağmen son dönemlerde özel teşebbüsler sayesinde birçok yapı restore edilerek çeşitli ticari ve kültürel mekânlar olarak halkın hizmetine sunulmaktadır. Tabi bunda tarihi mekânların ticari getirileri de büyük bir öneme sahiptir.

                Gazi Paşanın Diyarbakır’a I.Dünya Savaşı sırasında Kolordu Komutanı olarak atanmasından sonra karargâh olarak kullandığı köşk, 1937 yılında Diyarbakır Belediyesi tarafından köşk sahiplerinden satın alınarak Atatürk’e armağan edilmiş. 1981 yılında da Atatürk Müzesi olarak Halkın ziyaretine açıldı.


                Tarihi Eserler Özel Girişimler Sayesinde Ayakta Duruyor


                Çevresi doğal park alanı olan Gazi Köşkü 2000’li yıllar öncesinde oldukça kötü bir görünümdeydi. Özel bir girişimci olan Abdulrahman Bey; bu tür yerleri hem tarihi bir mekân olarak hem de ilgi çekici yapısından dolayı ticari getirisi olduğunu düşünerek aktif bir yere çevirme heveslisi olduğunu söyleyerek neden böyle bir girişimde bulunmayı seçtiğini şöyle anlatıyor. “Tarihi eserler özellikle tarihi bir yapısı olan şehirlerde önemli birer turizm kaynağıdır. Bu düşünceden hareket ederek böyle bir yerin düzenlenmesi için maddi imkân sağladım. Bu hem bana hem de bölge halkına katkı sağlayacak bir iş oldu.” Çevre yapılandırmasının oldukça uzun sürdüğünü belirten Abdulrahman Bey bu iş içinde oldukça ciddi bir maddi kaynak sağladığını belirtiyor. Restorasyon ve Modernizasyon sonrası Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’de dahil olmak üzere bir çok önemli kişi tarafından ziyaret edilmesi de Köşkün önemini hala koruduğunun bir belgesi gibi

                Ekonomik sıkıntılar yaşayan Abdulrahman Bey Maddi yatırımları kesmek zorunda kaldı. Büyükşehir Belediyesi ise bir emek ürünü olan bu köşk alanını ve parkı devralarak etkinliğini devam ettirdi. Bölge içinden ve dışından oldukça yoğun ilgi gören Gazi Köşkü, Mustafa Kemal Paşa’nın kaldığı dönemlerdeki ihtişamını da tekrar kazanmış gibi görünüyor.







                Ata’nın Bir Zamanlar Baktığı Ufuklara Bakmak



                Gazi Paşanın evini ziyarete ve park alanını gezmeye gelenlerden biri olan Fatih bey buranın büyüsüne kapıldığını belirtirken şunları da sözlerine ekledi “Dicle’nin serin sularına, Hevsel Bahçeleri’nin yeşilliğine bakarken masanıza getirilen bakır semaverden Diyarbakır Türküleri eşliğinde çay içebilir Ata’nın bir zamanlar baktığı ufukları görebilirsiniz.”

            Özel Girişim Olmasaydı Burayı görmekten Mahrum Kalacaktık


                İstanbul’dan Diyarbakır’a bu eşsiz mekânı görmeye gelenlerden biri olan Bekir Bey Gazi Paşanın Evi için bulunmaz bir eserdi eğer özel girişim olmasaydı bizde burayı görmekten mahrum kalacaktık diyerek“Arkadaşlarınızla sohbet eder, fotoğraf çektirirsiniz. Sonra o fotoğraflara bakar bakar ağlarsınız. En güzel anılarınız olarak kalır. Diyarbakır içinizde bir yarayken, Gazi Köşkü günleri her akla geldiğinde yaranıza tuz basılır. Özlersiniz, uzaktır gidemezsiniz” diyerek kendinde bıraktığı izleri anlattı.


                Mimarlık Öğrencilerinin Gezi Tercihlerinden Biri Gazi Köşkü


                Kırşehir’den gelen Mimarlık öğrencisi Melike Hanım ise; gerek mimari yapısı ile gerekse de tarihi değer taşıması ve Ata’nın izlerinin özel eşyalarının, yatağının bulunmasından dolayı görülmesi, gereken bir yer olduğunu belirtiyor Gazi Köşkü’nün. Erciyes Üniversitesinde okuyan Melike Hanım Fakültesinin düzenlediği bir gezi sonrası burayı öğrenmiş ve Köşk hakkında biraz araştırma yapmış. Bu yapının XV. yüzyıl Akkoyunlu döneminde yapılmış olan Sem’an Köşkü olduğu belirten Melike Hanım daha sonra Atatürk’ün buraya komutan olarak atanması sonucu bu eve gelip yerleştiğini belirterek “Mustafa Kemal Paşa burada 11 ay kalıyor. Daha sonra 1937 yılında köşk Belediye tarafından sahibinden satın alınarak Ata’ya hediye ediliyor ve Ata yadigârı olarak uzunca bir süre korunuyor. Bu olaydan sonrada köşkün adı Gazi Köşkü olarak kalıyor” diyerek köşk hakkında ki bilgilerini bizimle paylaşıyor.


            Tarihini Önemsemeyen Bir Ülkede…


                Tarihini önemsemeyen bireylerle dolu bir ülkede Atatürk’ün ki gibi binlerce yapı maalesef yok olma tehlikesiyle baş başa kalmakta. Özel girişimler ve dış yatırımcılara bel bağlamak yerine artık kendi tarihimizi ve Anadolu topraklarının kültürel değerlerini korumak için ellerimizi taşın altına koyma zamanı geçiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder